BATI’NIN BİR DE AHLAKINI DENEYELİM

Bir Kuzey Avrupa ülkesinde, bir arkadaşımın evindeki tadilat sürerken komşulardan birinin ihbarıyla polisin baskın yapması ânında yaşadığımız şaşkınlığı hiç unutmam.

İşçiler hâllerinden hiç şikâyet etmedikleri ve gayet yüksek olan resmî bir ücret aldıkları hâlde komşuyu rahatsız eden, polisin de gelip ceza kesmesine neden olan sorun, işçiler için hazırlanan çalışma şartlarının ‘ideal standartlara’ uymamasıydı.

İşçinin ‘sağlık ve güvenliğini’ mümkün olan en yüksek seviyede garanti altına almak, muhtemel her türlü mağduriyetinin önüne geçmek, başta işverenin, sonra da devletin ahlaki ve resmî sorumluluğu idi. Böyle bir duruma şahit olanların yetkilileri haberdar etmesi ise onların sorumluluğunun gereğiydi ve ilginçtir, sözkonusu şikâyetlerden kimse de rahatsızlık duymuyordu; çünkü haklılardı!

Avrupa’nın gelişmişliğinden ve Avrupalıların güzel özelliklerinden söz açıldığı zamanlarda bazılarımızda ortaya çıkan bir refleks vardır. Batılılara ya da Hıristiyan dünyasına yapılan bu övgüyü hazmedemez, mevcut başarının arkasındaki sırrı anlama çabasına girmek istemez ve topu hemen ‘tarih’e atarlar.

Avrupa dediğimiz kıtada daha birkaç yüzyıl önce kadınlar insan yerine bile konmuyordur, onlar tuvaleti bile bizden öğrenmişlerdir, medeniyetten daha çok yakın zamanda haberdar olmuşlardır. Bunların delili olarak da şapka, parfüm, yüksek topuklu ayakkabı gibi araçların başlangıçta neden üretilmiş olduklarının araştırılması yeterli olacaktır!

Avrupa ülkelerinin olağanüstü güzellikteki şehirlerini, köylü- şehirli, fakir- zengin ayrımı gözetmeden bütün vatandaşların rahat ve mutluluğunu hedefleyen şehir planlamalarını, estetikle fonksiyonu iyi harmanlayabilmiş mimari incelikleri gördükleri zaman da akıllarına gelen ‘savunma’ tekniği, sömürge politikalarından ve o yolla edinilen haksız gelirlerden bahsetmektir.

Sömürgesi olmamasına rağmen çok ileri düzeyde olan ülkelerden bahsetmenize, iyi bir estetik anlayışına ve insana gerçekten değer veren yönetim anlayışlarına sahip olmanın para ile pek de doğrudan bir ilişkisinin olmadığını söylemenize gerek olmadığını sonradan anlarsınız.

Derhal savunmaya girerler, çünkü Avrupa ya da Hıristiyan dünyasının iyiliklerinden bahsetmek, kendi milletimizin ve medeniyetimizin kötü olduğu düşüncesini ima etmektedir onlara göre!

Sorunlu bir ahlak anlayışının eseri olarak Batı’yı ahlak üzerinden vurmaya çalışmak ise başlı başına bir fecaattir. Ahlak denince iş ahlakını, bilim etiğini, siyaset ve yöneticilik ahlakını, hazmedilmiş eşitlik anlayışını vs. değil de sadece cinselliği ve kadınların giyim- kuşamını hatırlayanlar için Avrupa bir şer ve ahlaksızlık yuvasıdır zaten.

Bu durumda “Batı’nın ilim ve sanatını” almak, “ahlaksızlıklarına” hiç bulaşmamak gerekmektedir!

Gelişmişliği ve geri kalmışlığı gayet rasyonel neden- sonuç ilişkileriyle değil de ispatlanması çok zor bulanık ‘gerekçelerle’ açıklamak, en büyük kaçamağımızdır bizim. Gerilerde olan ahlak ve yönetim anlayışımızı “dış mihraklara” ve “içimizdeki hainlere” bağlamak, gerektiğinde hesap vermek ya da sormak yerine “kader”e bir can simidi gibi yapışmak; başkalarının gelişmişliğini de sadece siyasi kurnazlıkları ve sömürü politikalarıyla açıklamak inanılmaz bir konfor getirir bize.

Çünkü bu durumda ortaya, kafamızı yormamızı ve çok çalışmamızı gerektiren bir sonuç çıkmaz. Her şey siyasallaşır, siyasi malzeme hâline gelir, mesnetsiz politika tartışmalarıyla ‘çözümlere’ ulaşılır, kuş gibi bir rahatlama hissiyle masalardan kalkılır.

Artık ne sorumsuzluklar sonucu kaybedilen canların hesabı kalır ortada, ne ahlak anlayışımızın sorgulanması, ne de en azından bundan sonrası için alınacak köklü rasyonel tedbirler ve kararlar…

Bir fasit dairedir, döner gider.

(Bu yazı 15.05.2014 tarihli Taraf Gazetesinde yayınlanmıştır.)

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s